Ölümsüzlük ve Zenginlik Sembolü

Nar

Kötücül duygulardan ve nazardan koruyan; meyvelerinin olağanüstü güç ve güzelliği, bolluk ve bereketi getirdiğine inanılan kutsal bir ağaç. Endüstriyel üretimden sağlığa, her zerresiyle her derde deva bu ağaç, insanlığın kolektif belleğinde kutsal bitki statüsüne erişmiş durumda.

Punicaceae ailesine ait olan bitki, Punica granatum L. ve Punica protopunica Balf olmak üzere iki türe sahip. Gövde kabuğu koyu gri renkli olan ağacın genç sürgünleri çoğunlukla dört köşeli, bazen de dikenli bir yapıya sahip. Kısa sürgünler üzerinde parlak yeşil ve tüysüz yapraklara sahip. Aynı ağaç üzerinde hem hermafrodit hem de erkek çiçekler, aynı yılın sürgünleri üzerindeki tomurcukların patlamasından yaklaşık bir ay sonra ortaya çıkıyor. Anavatanının İran, Kafkasya ve Kuzey Hindistan olduğu ve dünyanın diğer bölgelerine de buralardan yayıldığı düşünülüyor.

Anavatanı İran’da yaygın bir inanış olan Zerdüştlük’te nar, doğurganlık, ölümsüzlük ve zenginlik sembolü; evlilik ritüellerinde ve tapınma törenlerinde nar kullanılırmış. Tüm yıl boyu yeşil kalan nar ağacı ruhun ölmezliğini, bir tek narın içindeki binlerce tanecik de refah ve zenginliği simgeliyordu. 

Hititlerde Nar

MÖ 1600’lerde Anadolu’nun en eski kültürlerinden biri olan Hitit kültüründe de “nuurmu” ya da “narma” deniyor nar ağacına. Hititler nardan ilaç elde ediyor; Zalpa ve Eşri adlı yemeklerine nar taneleri katıyorlarmış.

Mısır’a da MÖ 1500’lerde, Suriye’ye yapılan seferlerden sonra getirildikten sonra kültürün bir parçası olmaya başlamış; edebi eserlerin, aşk şiirlerinin konusu olmuş. Gündelik yaşamda da nar, meyve, meyve suyu ya da (shedeh) dedikleri meyve şarabı olarak tüketilirmiş.  Dericilikte kullanılan endüstriyel bitkilerden biridir aynı zamanda. Antik Mısır’ın mezarlarında, gömülen nesneler arasında nara da rastlanır; narın ölen kişiye ikinci yaşamı getireceğine inanılırmış. Sadece süs eşyası ya da mücevherlerde değil, mezar odalarının duvar resimlerinde de bolca nar betimlemesi karşımıza çıkıyor.

Antik Yunan’a geldiğimizde, mitolojik öykülerde yerini alır yine. Hitit tanrıçası Kubaba gibi, Hera, Afrodit ve Demeter’in de sembolü nardır; saçlarında nar dallarından bir taç taşırlar. Grekçe’de kızıl anlamına gelen "kokkinos" sözcüğü de kırmızı renginden dolayı nar tohumu anlamına gelen “kokkos” sözcüğünden geliyor. Kanı simgeleyen narın Dionysos’un kanından filizlendiğini de anlatır mitolojik öyküler.

Fenikelilerin Armağanı

Fenike’de bulunan Sidon kenti de adını Grekçe’de nar anlamına gelen “side”den alıyormuş. Adını "nar"dan yani sideden alan diğer antik kent de Anadolu’da, Antalya’nın doğusunda kalan Perge’yi de içine alan Pamfilya’da yer alıyor. Yunan mitolojisinde Side adlı birçok kahraman var. Öykülerden biri güzellik konusunda Afrodit’le boy ölçüşen genç kız Side ile ilgili. Babasının eziyet ettiği zavallı bir kızdır Side; ondan bıktığı için annesinin mezarı başında kendi canına kıyar. Tanrılar da bu güzel kıza acırlar ve toprağa akan kanından nar ağacını çıkarırlar. Zalim babasını da Milan denen bir kuşa dönüştürürler. Rivayete göre bu kuş, asla nar ağacına konamaz artık. Milan, çaylak kuşu olarak biliniyor halk arasında. Çaylak kuşu nar ağacına konar mı bilinmez ama efsane böyle.

Musevilerin kutsal kitap metinlerinde nar, çiçekleri, meyvesi ve tadının güzelliği övülerek kutsallığın, doğurganlığın ve bolluğun simgesi olarak kabul edilmiş. Kudüs Tapınağı’nın süslemelerinde de o yüzden nar motifleri vardır.  Kral Solomon için yapılmış sarayın sütun başları ve diğer Yahudi krallarının saraylarındaki duvarlar nar meyvesi ve yaprak şekillerine benzeyen bezemelerle kaplı.

Masumiyet Ağacı

Hristiyanlıkta ise nar, Bakire Meryem’le özdeşleştirilir. Kendisine insan eli değmeyen iffet sahibi Meryem, İsa’yı mucizevi bir şekilde doğurduğu için, kapalı bir sandık gibi içinde yüzlerce tohum taşıyan nar ile simgelenir. Dini resimlerde Meryem Ana’nın kucağındaki çocuk İsa genellikle elinde, taneleri görünen bir narla resmedilir. Sandro Botticelli’nin tahminen 1487 yılında yaptığı Narlı Meryem eserinde olduğu gibi.

Türkiye’de boncuk narı, devedişi gök milesi, kara nar, karaköprü, katırbaşı, kızıl, kuş narı, Nizip narı, Elazığ’da zivzik narı, nuznar, çüngüş narı gibi adlarla bilinen pek çok çeşidi yetişiyor. Türk kültüründe de nar kutsal kabul ediliyor ve cennet meyvesi olarak biliniyor. Kuranı Kerim’de Maide suresinde Hz. İsa’nın birlikte çölden geçerken on iki havarisi için -hem onları cesaretlendirmek hem de inançlarını sağlamlaştırmak adına- Tanrı’dan çöle bir sofra indirmesini istediği anlatılır.Hz. İsa’nın duasıyla, altında ve üstünde iki bulutla birlikte inen sofrada ekmek, kızarmış balık, sarımsak, tuz, zeytin, hurmanın yanı sıra beş adet nar da vardır. Hasta olanlar da bu yiyeceklerde şifa bularak iyileşirler…

Bunlar da ilginizi çekebilir

Nar

Kuranı Kerim’de Maide suresinde Hz. İsa çölden geçerken on iki havarisi için hem onları cesaretlendirmek hem inançlarını sağlamlaştırmak adına Tanrı’dan çöle bir sofra indirmesini istediği anlatılır.

KutsalBirAgacNar_700x759px_01

Yorum Yaz

{{user.tamisim}} {{user.tamisim}}