Cennetten Dünyaya

İncir Ağacı

Doğudan Batı’ya neredeyse tüm kültürlerin kutsal ağacı İncir. Çok sayıda dinsel, mitolojik ve folklorik hikayelerde yer almış; tarihimize tanıklık ederken kültürümüzü de biçimlendiren bir ağaç.

Bir Ağacın Tarihsel Gelişimi

İncir, bilimsel adıyla Ficus, dut ailesinden gelen, (Moraceae) yenebilir meyveleri olan bir ağaç. İncirin meyvesi, aslından bir sikonyum; yani çiçek kılıfının büyüyüp etlenmesiyle oluşan tüm ficus türlerine özgü yalancı bir meyve. Tıpkı ayçiçekleri ve çilekler gibi aslında birer çiçek çanağı… Sikonyumlar, içi boş bir çiçek muhafazası içinde sırayla dizilmiş çok sayıda incir çiçeğinden oluşuyor.  İncirin çiçeklenmesi ve döllenme biyolojisi de kendine özgü. Dişi ve erkek çiçekler farklı ağaçlarda oluşuyor. Erkek ağaçlarda polen üreten erkek çiçekler ve tozlaştırıcı arının yumurtasının geliştiği gal çiçekler bulunuyor. Dişi ağaçlarda ise yenilebilir meyve oluşturan dişi çiçekler var.

Döllenmesi de ancak yaban arıları sayesinde olabiliyor; her incir türünün döllenmesini sağlayan o türle ortaklık geliştiren bir yaban arısı türü var. Ağaç ve yaban arısı arasındaki bu ortaklık 80 milyon yıl öncesine gidiyor. İncir, yaban arılarına besin sağlarken, arılar da incirin tozlaşmasını sağlıyor. Sadece arılar değil, 1200’ün üzerinde canlı türü incirle besleniyor. İncirle beslenirken tohumların da yayılmasını sağlayan bu canlılar arasında kuşlar, meyve yarasaları, primatlar da var… İnciri bu özelliği yüzünden "temel kaynak" olarak gören ekolojistler, incir yok olursa bütün sistemin çökeceğini; binlerce yıl önce olduğu gibi gelecekte de var olabilmemiz için incirin kritik bir rolü olduğunu söylüyor.

Hayatın ve aşkın sembolü

Eril ve dişil özellikleri aynı anda barındırdığı için olsa gerek, incir ağacı, aynı zamanda hayatın ve aşkın sembolü… Antik Yunan’da doğurganlığı, evliliği, günahtan arınmayı simgelerken İtalya ve Afrika’nın bazı bölgelerinde de çocuğu olmayan kadınların “ruhanî eşi” olarak ilahlaştırılmış.

Bugün dünyanın her yerinden insan, incir ağacının lezzetli, ballı meyvesinin tadını çıkarıyor ama binlerce yıl önce sadece Anadolu’nun antik uygarlıklarında yaşayan insanlara bahşedilmiş bir mucizedir incir. Halikarnaslı tarihçi Heredot’un yazılarından da anlıyoruz bunu. Kuru inciri, Lidya’da yaşamın on temel nimetinden biri olarak saymış Heredot. İncirin anavatanı Anadolu ama tarihöncesi zamanlarda Doğu Akdeniz'e ve Arap Yarımadası’na da yayılmış. Bu topraklarda yetişen ve adını Karya bölgesinden alan Ficus Carica, yani siyah incir, antik uygarlıklarda bolca tüketilen bir meyveydi.

Cennetten gönderilen bir meyve olarak görülüyor incir. Antik Yunan’da yaygın yetiştirilen önemli besinlerden biri olduğu için incir ihracatını düzenleyen özel kurallar da konmuş. Aristoteles ve onun çırağı Theophrastus’un şifalı bitki kitaplarında incirin kaydı var yine.

Yaratılış efsanesinde incir

Mit dünyasında incir ağacı, zeytin ve üzüm ağaçlarıyla beraber varlığı ve bereketi sembolize ediyor. İncir ağacının gölgesinde oturmak ya da bunların meyvelerinden tatmak dingin, huzur dolu bir var oluşu tatmak anlamına geliyor.  İnsanlığın ilk giysisi olan yapraklar, üç dinin de kutsadığı bu ağaçtan koparılmış. Bu konuda farklı yorumlar var ama özellikle Hıristiyanlıkta Adem ve Havva’nın cennetten kovulması ve yaratılış efsanesinde incirden çokça bahsediliyor.

Uzak doğu felsefesinde iktidarın da sembolü… Budistlerin kutsal metinlerinde bahsedilen Bodhi ağacı aslında Ficus Religiosa adıyla bilinen incir türü. Hint edebi metinlerinde, efsane ve söylencelerde bu ağaç, her tarafa yayılan yaprakları ve kökleri yüzünden gizemli sayılıyordu. Bugün Hintlilerin çoğu bodhi ağacının pippala yani Banyan diye de bilinen Hint inciri olduğunu söylüyor. İktidar sembolü ve birer mabettir Banyan ağaçları. Ficus Bengalensis bilimsel adıyla… Yaradılış hikayeleriyle, doğurganlıkla ilişkilendirilen bu ağaç, o kadar büyüktür ki uzaktan küçük bir orman gibi görünebilir.

İncir ağacı sadece medeniyetimizi oluşturan değil, yıkıntılarını da koruyan bir ağaç… Hindistan Indus Vadisi'ndeki yok olan medeniyetlerin kalıntıları, Kamboçya'daki Angkor Tapınağı, Guatemala'daki Maya piramitleri incir ağaçları ile kaplı. Terk edilen yapıları incir ağaçları istila etmiş, her taşın çatlağında tohumları filizlenmiş ve büyüyen kökleriyle duvarları ve temelleri yıkmış. Meyveleri başka hayvanları ve başka tohumları da o bölgeye taşımış, böylece orman yeniden hakim olmuş.

Gizemli Rivayetler

Bir zamanlar, Anadolu'nun sıcak topraklarında bir incir ağacı yaşarmış. Bu ağacın dalları gökyüzüne kadar yükselir, kökleri ise yer altına kadar uzanırmış. İnsanlar, bu ağacın altında toplanır, gölgesinde serinler ve meyvelerini yiyerek hayatlarının tadını çıkarırlarmış. 

Ancak, bu ağaç sadece insanların değil, aynı zamanda Tanrıların da ilgisini çekmiş. Bu yüzden, bir gün Olimpos Tanrılarından biri olan Zeus, bu ağacın altında uyuya kalmış. Rüyasında, ağacın dalları arasında uçtuğunu ve güzel bir kadınla karşılaştığını görmüş. Bu kadın, ağacın ruhuymuş ve Zeus'a, ağacın özel olduğunu ve ona iyi bakılması gerektiğini söylemiş. 

Zeus, rüyasından uyanınca, incir ağacını özel kılmak için ona Tanrısal güçler vermiş. Artık, bu ağaç sıradan bir ağaç değil, Tanrısal bir varlık haline gelmiş. İnsanlar, bu ağaca daha da saygı göstermeye başlamışlar ve ona özel bir yere koymuşlardır. 

Bir başka efsaneye göre ise, Hz. İsa'nın doğduğu gece, bir incir ağacı da onunla birlikte doğmuş. Bu ağaç, Hz. İsa'nın doğduğu yerdeki tek ağaçmış ve onun doğduğu andan itibaren büyümeye başlamış. Bu yüzden, incir ağacı, Hz. İsa'nın doğumunu simgeleyen bir ağaç olarak kabul edilir. 

Bazı hikayelere göre ise, incir ağacı ölümsüzlük ağacıdır. Eğer bir kişi, incir ağacının meyvelerinden yemişse, ölümsüzlüğe kavuşacağına inanılırmış. Bu yüzden, incir ağacı birçok mitolojide ve efsanede önemli bir yere sahip olmuştur. 

Tüm bu efsanelerden de anlaşılacağı gibi, incir ağacı insanlar için önemli bir yere sahip olmuştur. Hem Tanrılar hem de insanlar tarafından saygı gören bu ağaç, sadece meyvesiyle değil, aynı zamanda simgelediği anlamlarla da büyüleyici bir varlık olarak kabul edilir. 

Doğadan Mimari İzler "İncir"

İncir, peyzaj düzenlemesi için sıklıkla kullanılan bir ağaç türüdür. Hem görsel açıdan güzel bir görüntü sağlar, hem de meyvesiyle tüketilebilir bir ürün sunar.

İncir ağacı, geniş gölgeleyici bir ağaçtır ve bahçe, park veya sokak peyzajı için idealdir. Ayrıca, geniş yaprakları ve gövde kabuğu, görsel olarak çekici bir dokunuş sağlar.

Bahçenizde veya parkta incir ağacı dikmek istiyorsanız, uygun bir konum seçmek önemlidir. İncir ağacı, tam güneş ışığına ihtiyaç duyar ve nemli, iyi drene edilmiş bir toprakta yetiştirilmesi önerilir. Ayrıca, ağacın büyümesi için yeterli alan bırakılması gerektiğini unutmayın.

İncir ağaçları, bahçenizde diğer bitkilerle birlikte kullanılabilir. Örneğin, ağacın altına çim ekerek, çim alanınızın serin kalmasını sağlayabilirsiniz.

Bunlarda ilginizi çekebilir: Baobab Ağacı

incir ağacı

Mit dünyasında incir ağacı, zeytin ve üzüm ağaçlarıyla beraber varlığı ve bereketi sembolize ediyor. İncir ağacının gölgesinde oturmak ya da bunların meyvelerinden tatmak dingin, huzur dolu bir var oluşu tatmak anlamına geliyor. 

Yorum Yaz

{{user.tamisim}} {{user.tamisim}}