Avustralya habitatına özgü

Banksia Ağacı

Banksia, protea familyasından Avustralya'ya özgü, yaprak dökmeyen bir ağaç veya çalı cinsini temsil ediyor. 29 Nisan 1770 tarihinde Avrupalılar ilk kez Avustralya kıtasına ayak bastı. James Cook liderliğindeki ekipte, ressam Sydney Parkinson ve bu yeni toprakların şaşırtıcı bitki örtüsünü toplayıp kaydetmek için yola çıkmış yorulmak bilmez doğa bilimcileri Joseph Banks ve Daniel Solander da yer alıyordu. Endeavour'a getirdikleri çok sayıda örnek nedeniyle Cook, ilk iniş yerlerine Botany Körfezi adını vermişti. 

Geminin İngiltere'ye muzaffer dönüşünün ardından, toplanan tüm örnekleri tanımlama ve bilimsel olarak adlandırma görevi başlar ve yeni bitki türlerinden birine Banks'in onuruna Banksia adı verilir. Banks bu yolculukta toplam beş farklı banksia türü toplamıştı, ancak bugün bu olağandışı bitkilerin, küçük çalılardan 30 metre uzunluğa sahip ağaçlara kadar değişen yaklaşık 170 türünün bulunduğunu biliyoruz. Avustralya'nın kuru çalılıklarının ve ormanlarının karakteristik özelliği olan Banksialar, bu habitatların ekolojisinin ayrılmaz bir parçası. Çiçeklerinin sunduğu nektar birçok böcek, kuş, omurgasız ve memeli için değerli bir besin kaynağı; bu da Banksia'ların tozlayıcı sıkıntısı çekmediği anlamına geliyor. 

Candlestick (şamdan) banksia veya ince banksia diye bilinen Banksia attenuata'nın anavatanı, Batı Avustralya'nın güneybatısında, Banks'in kendi adını alacak bitkileri ilk kez gördüğü kıtanın diğer tarafında yer alıyor. Bu tür yaklaşık otuz yıl sonra, 1801 ve 1805 yılları arasında Kaptan Matthew Flinders'la (Joseph Banks'in daveti üzerine) Kew bahçıvanı Peter Good ve seçkin botanik sanatçısı Ferdinand Bauer ile birlikte Avustralya'yı keşfeden ünlü İskoç botanikçi Robert Brown tarafından keşfedilmiş. Brown'un 1200'ün üzerinde türü tanımlayıp adlandırdığı Avustralya bitkileri üzerine çalışması, botanik tarihi için de son derece önemli bir eser. 

Şamdan görünümlü çiçek salkımları

Banksia attenuata; çeşitli aç tozlaştırıcıları çeken, nektar açısından zengin çiçeklerden oluşan uzun, ince sivri uçlar üretiyor. Çiçekleri tuhaf görünümlü odunsu tohum kabukları takip ediyor. Banksia cinsinin güzel bir temsilcisi olan bu özel tür, yaklaşık 10 metre yüksekliğe kadar büyüyen, kalın bir kabukla kaplı bir ana gövdeye sahip. Dalgalı görünümü veya turuncu-gri rengiyle karakteristik bir görünümü var. Altları soluk gri renkte olan gri-yeşil güzel yaprakları ince ve tırtıklı ve bir noktaya kadar da daralıyor (bu nedenle türün adı attenuata, ince veya dar anlamına geliyor). Ancak bu türü meşhur yapan en önemli özelliği, gösterişli çiçekleri. Her baharda eski moda bir Noel ağacı gibi dalların üzerinde,  "şamdan" gibi yükselen uzun, dik, canlı sarı renkte çiçek salkımları ortaya çıkar.

Bu çarpıcı çiçek salkımları 30 santimetreye kadar uzayabiliyor ve tabandan yukarıya doğru sırayla açılarak; bal keseli sıçanlardan bal yiyen kuşlara, ayrıca arılara ve karıncalara kadar çok çeşitli aç polen taşıyıcılar için aşamalı bir yemek dizisi sunuyor. Yerel Aborijin halkı bu ağacı piara (veya biara) olarak biliyor ve çiçeklerinden aynı zamanda öksürük ve soğuk algınlığı tedavisinde de kullanılan serinletici bir içecek hazırlıyorlar. 

Yangınlardan kurtulacak şekilde evrimleşmiş

Batı Avustralya'da yaygın olarak görülen Banksia ağaçları; açık, yarı kurak okaliptüs ağaçlıklarının da önemli bir unsuru.  Banksia attenuata türünün, yani candlestick (şamdan) banksia'nın 300 yıla kadar yaşayabildiği tahmin ediliyor. Bu tür habitatlardaki diğer birçok tür gibi yangına karşı oldukça dayanıklı. Sadece gövdelerindeki özel 'epikormik' hareketsiz tomurcuklardan ve yeraltındaki bir 'odun yumrularından' yeniden filizlenerek çalı yangınlarından kurtulmakla kalmıyor aynı zamanda tuhaf görünümlü tohum kabukları da yangınlardan kurtulacak şekilde evrimleşmiş. Tozlaşan çiçek saplarından gelişen bu tohum kabukları veya koniler, ısıya ve dumana maruz kalana kadar sıkıca kapalı kalan, folikül adı verilen belirgin ağız benzeri açıklıklara sahip. Bu evrimsel numara, tohumların yalnızca büyüyebilecekleri, kül bakımından zengin bir tohum yatağı sağlayan ve büyümelerini hızlandırmak için yağmurları bekleyebilecekleri bir ortama salındıkları anlamına geliyor. Tohum kabuklarını taşıdığı bilinen Kakadugillerin tohumların dağılmasına yardımcı oldukları düşünülüyor. 

Banksia ağaçlarının bulunduğu bölge, bilinen biyo-çeşitlilik sıcak noktalarından biri. Akdeniz benzeri bir iklime sahip olmasına rağmen giderek daha kuru ve sıcak hale geliyor; yangınlar da daha öngörülemez ve yıkıcı durumda. Araştırmalar, Banksia attenuata'nın yaklaşık 19 milyon yıllık bir evrimsel geçmişe sahip olduğunu ve geçmişte iklim ve çevredeki değişimlere uyum sağlayabilmiş olması gerektiğini gösterdi; dolayısıyla bu ikonik türün gelecekteki değişikliklere de dayanacağı umuluyor. 

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Studio Frantzén

Fındık Ağacı

shutterstock_2243630245

Banksia attenuata; çeşitli aç tozlaştırıcıları çeken, nektar açısından zengin çiçeklerden oluşan, uzun, ince sivri uçlar üretiyor. Çiçekleri tuhaf görünümlü odunsu tohum kabukları takip ediyor. Banksia cinsinin güzel bir temsilcisi olan bu özel tür, yaklaşık 10 metre yüksekliğe kadar büyüyen, kalın bir kabukla kaplı bir ana gövdeye sahip.

shutterstock_2263096099

Yorum Yaz

{{user.tamisim}} {{user.tamisim}}